Fasulye Kök – Kömür Çürüklüğü

By 8 Ağustos 2020 Ağustos 16th, 2020 Genel

Etmenler

Pythium, spp, Fusarium spp, Rhizoctonia solani, Macrophomina phaseolina,

Belirtileri

Fasulye kök hastalığı bitkinin her gelişme döneminde farklı etmenler tarafından köklerde belirtiler olışturabilir.

Bitki toprak yüzeyine çıkmadan önce ölebilir. Bu hastalıktan dolayı tarlada sıra üzerlerinde boş alanlar görülebilir. Fide ve ileriki dönemlerde genel bir bodurluk, yapraklarda dökülme ve kuruma meydana gelebilir. Kök sistemi ya hiç gelişmez ya da toprak yüzeyine yakın ikincil bir kök gelişimi meydana gelebilir.

Hastalık Döngüsü ve Epidemiyolojisi

Hastalığa tohum ve toprak kökenli birden fazla hastalık etmeni yol açar. Etmenler, kışı toprakta ve topraktaki bitki artıklarında misel, konidi, sklerot, klamidospor ve peritesyum şeklinde geçirirler.

Savaşımı

Temiz ve hastalık etmeni ile bulaşık olmayan tohum kullanılmalı,

Hastalıklı tarlada en az 2 yıl baklagil bitkileri dışında türler yetiştirilmeli,

Dengesiz gübrelemeden, özellikle fazla azot kullanımından kaçınılmalı,

Drenaj uygulanmalı,

Sık ekim ve aşırı sulama yapılmamalı,

Hastalıklı bitkiler sökülüp atılmalı,

Savaşımı

Temiz ve hastalık etmeni ile bulaşık olmayan tohum kullanılmalı,

Hastalıklı tarlada en az 2 yıl baklagil bitkileri dışında türler yetiştirilmeli,

Dengesiz gübrelemeden, özellikle fazla azot kullanımından kaçınılmalı,

Drenaj uygulanmalı,

Sık ekim ve aşırı sulama yapılmamalı,

Hastalıklı bitkiler sökülüp atılmalı,

Kömür Çürüklüğü

Macrophomina phaseolina (Tassi) Goid. (=Tiarosporella phaseolina(Tassi) van Der Aa

Fungus 500’den fazla bitki türünde kömür çürüklüğü, kuru kök çürüklüğü, kuru hava solgunluğu, gövde ve fide yanıklığı gibi hastalıklara neden olan bir etmendir. Esas olarak toprakta yaşayan bir fungus olmasına karşın, soya fasulyesinin de içinde olduğu birçok bitkide tohum kökenli de olabilir.

Belirtileri

Başlangıçta belirtiler, toprak seviyesindeki fide sapında koyu renkli, çökük, düzensiz şekilli lezyonlar halinde ortaya çıkar ve giderek fideyi öldürür. Toprak seviyesi veya daha altında gövde üzerinde çökmüş, kırmızı-kahverengi lezyonlar meydana gelir. Lezyonlar giderek genişler ve gövdeyi kuşatır. Bu belirtiler, daha sonra köklere ve dallara doğru uzamaya devam eder. Lezyonların ortası grileşir ve bu alanla uyumlu renkte küçük, siyah görünümlü, iğne başı büyüklüğünde çok sayıda mikrosklerot ve piknit ortaya çıkar.

Yaşlı bitkilerde enfeksiyon, genellikle çökük olmayan yüzeysel lezyonlar şeklinde meydana gelir. Hastalık belirtileri tek taraflı olarak ortaya çıkar ve bitkinin ölümüne neden olur.

Toprak sıcaklığı, 2-3 hafta boyunca sürekli olarak 35C’nin üzerinde ve toprak kuru olduğunda fideler yıl içerisinde sürekli olarak enfektelenebilmektedir. Bitki çıkışından sonra belirtiler, kotiledonlar üzerinde kahverengi, koyu lekeler halinde gözle görülebilmektedir. Bazen kotiledonların kenarları, kahverengi-siyah renge dönüşmekte ve erken dönemde dökülmektedir.

Yetişkin bitkilerde toprak üstü ilk belirtiler, normal olgunlaşmadan önceki 1-4 hafta arasında ortaya çıkmaktadır. Patojen kök, gövde, kapsül ve tohumlarda lezyonlara neden olur. Toprak seviyesinden yukarı doğru gövde üzerine yüzeysel lezyonlar şeklinde açık kahverengi-gri renkte belirtiler meydana gelir.

Sera koşullarında genellikle ikiz gövde anormallikleri görülür. Yaprak belirtileri bitkinin tepesinden aşağı doğru ilerler. Enfekteli bitkilerin yaprakları, normalden daha küçük kalır ve solgunluktan önce giderek sarı renge dönerler.

Hastalık Döngüsü ve Epidemiyolojisi

Fungus, tohum ve toprak kökenli bir etmen olup, esas olarak mikrosklerot halinde toprakta 3-36 ay canlılığını korur. Ayrıca bitki artıklarında piknit olarak da canlılığını sürdürebilir. Birincil inokulum, mikrosklerotların doğrudan çimlenmesi , tohum kökenli miselyumlar veya piknitlerden çıkan koniler yolu ile oluşur.

Fungus toprakta ve konukçu bitki artıklarında genellikle mikrosklerot halinde canlılığını sürdürür. Normal olarak enfekteli bitkilerin hasadından sonra mikrosklerotlar, düşen bitki artıkları içinde korunur ve daha sonra bitki artıkları parçalandıktan sonra toprağa salınırlar. Fungus ayrıca belirti göstermeyen tohumlarda miselyum halinde 3 ay ve belirti gösteren tohumlarda mikrosklerot halinde 3 yıl boyunca canlı kalır. Toprakta genellikle gruplar halinde dağılan mikrosklerotlar, esas olarak 0-20cm’lik toprak derinliği ile sınırlıdır ve 30C’nin üzerindeki sıcaklıklarda ve toprak besin içeriklerinin düşük düzeyde olduğu olumsuz koşullar altında 3 yıla kadar toprak içinde canlılığını koruyabilir.

Savaşımı

Kültürel önlemler: Konukçu olmayan bitkilerle 2-3 yıl boyunca nöbetleşe ekim yapmak, şiddetli düzeylerde patojenle bulaşık olan tarlalarda patojenin enfeksiyon düzeyini düşürmek için yeterlidir.

Trichoderma viride ile tohum uygulaması ile birlikte düzenli sulama hastalık yoğunluğunu azaltabilmektedir. Hastalıktan kaçınmak için çiçeklenme sonrası dönem boyunca en sıcak ve en kuru koşullardan kaçınmak için tüm dönem olgunlaşan bitkiler yetiştirirlerse hastalık şiddeti düşürülebilir.

Çiftlik gübresi, neem ve hardal keki hastalık şiddetini düşürebilmektedir.

Tohum uygulamalarında carbendazim , thiophanate-methyl, thiram+carboxin ve furcarbanil önerilmektedir.

Büyüme düzenleyici ve hormon olarak ; Gibberalik asit ve 2,3,5- triiodobenzoik asit uygundur.

Biyolojik savaş: Trichoderma viride veya T. Harzianum ile tohum uygulamaları önerilmektedir. Ayrıca Pseudomonas aeruginosa ile tohum uygulamaları, M. Phaseolina’ya karşı olumlu sonuç vermiştir.

Leave a Reply